Almanya Meclisi Türkiye'den gelen kadın ilticacıları sordu: “Kaç kadın şiddetten kaçtı?”
Meclise sunulan soru önergesinde, "2016 yılından bu yana Türkiye'den kaç kadının Almanya’ya bu gerekçeyle iltica başvurusu yaptığı ve başvuruların nasıl değerlendirildiği" soruldu.

Fotoğraf: dielinkebw/Flickr
Almanya’da Sol Parti (Die Linke) milletvekilleri, Türkiye'den cinsiyet temelli şiddet nedeniyle iltica başvurusunda bulunan kadınları Federal Meclis gündemine taşıdı. Meclise sunulan soru önergesinde, "2016 yılından bu yana Türkiye'den kaç kadının Almanya’ya bu gerekçeyle iltica başvurusu yaptığı ve başvuruların nasıl değerlendirildiği" soruldu.
"Türkiye’de kadınlara yönelik cinsiyet temelli şiddet nedeniyle yapılan iltica başvuruları" başlığını taşıyan 21/34 numaralı önerge, Alman Federal Göç ve Mülteciler Dairesinin (BAMF) bu başvurulara verdiği yanıtların ayrıntılı şekilde açıklanmasını talep ediyor.
Buna göre Alman Sol Parti, aynı zamanda iltica yasası kapsamında tanınan mülteci statülerinin ne kadarının cinsiyet temelli takiplere dayandığının açıklanmasını istedi.
Federal hükümetin bu sorulara yazılı yanıt vermesi bekleniyor. Açıklanacak resmi verilerin, Türkiye’den gelen kadınların yaşadığı hak ihlallerini ve Almanya’daki iltica sürecinde karşılaştıkları tabloyu gün yüzüne çıkaracağı öngörülüyor.
Almanya’da sığınma başvurularının kabulü, başvurunun bireysel gerekçelerine, kişinin ülkede maruz kaldığı risklere ve uluslararası koruma kriterlerine dayanıyor. Kadın hakları örgütleri ise özellikle Türkiye gibi ülkelerden gelen kadınların aile içi şiddet, zorla evlilik, töre cinayetleri ve toplumsal baskı gibi nedenlerle artan biçimde Almanya’ya sığınma başvurusunda bulunduğuna dikkat çekiyor.
Sol Parti, söz konusu verilerle Almanya’daki iltica sisteminin cinsiyet temelli mağduriyetleri ne ölçüde dikkate aldığını ortaya koymayı da hedefliyor. (ANKA)
EVRENSEL'İNMANŞETİ

Ya hep beraber…
Yarın 1 Mayıs... 20 milyona yakın emekçi ve ailelerinden oluşan Türkiye’nin büyük çoğunluğu, 2025 1 Mayıs’ına katlanan sorunlar ve yeni saldırılarla giriyor. Üretimi ve kârlılığı artırmak için vardiyalar uzuyor, ama ücretler enflasyonun altına süpürülüyor.

1 Mayıs bayram ve mesai değil, Birlik ve Mücadele Günü’müz!

‘Neden birlik yok’ sorusuna yanıt yok

Emperyalist rekabet ve saldırganlığın ortasında 1 Mayıs…

Evrensel'i Takip Et